7 Nisan 2013 Pazar

lohusa aslında kim?

lohusalığın ne olduğuna dair kendimce tanımlar yaptım tabi ki ben de :)
ama en basiti annenin bebeğe, bebeğin de hayata ve anneye alışma dönemi lohusalık...

aslında çok çılgın bi kısırdöngü var: bebeğine alışmaya çalışıyosun, bebekle yaşamaya alışmaya çalışıyosun, bi yandan ağrın sızın var, o yüzden yanında biri olsun ve bunaldıkça bebeği ona ver istiyosun; ama şiddetle de yanında etrafında sağında solunda hiçkimse olmasın, her kafadan bi ses çıkmasın istiyosun.. belki de tam budur işte lohusalık...

benim doğumumda acemi annane, yani benim annem yanımdaydı. doğumda farkettim ki o benden daha heyecanlı ve daha panik. hatta ben o kadar rahatım ki, sanki o doğum yapmış, ben onu sakinleştiriyorum. 
hastaneden eve geldiğimizdeyse asıl kaos başladı. annanenin yanı sıra ev halkına bir de acemi büyükbabanne eklendi.. her kafadan bir ses, sürekli bir gerginlik, sürekli herkesin her şeye karışması, sürekli kalabalık bir ev... aslında mümkün olduğunca takmamaya, sadece bebeğimle ilgilenmeye, kimseye gönül koymamaya, kimseyi kırmamaya çalıştım.. ama sinirlendiğim ve sesimi yükselttiğim de oldu tabi ki...
bir annane ve bir b.babanne bir araya gelmemeli.. hele de bizim gibi biraz sıkıntıları olan bi çiftseniz asla gelmemeli, bunu anladım Can'ın doğumuyla... önce b.babanneyi göndermekle bulurum sandım çözümü... sadece ben, acemi baba ve acemi annane kaldık.. 

ama ortada büyük bi sorun vardı, lohusa olan ben değilim de sanki annem! habire alınıyo, habire küsüyo, surat asıyo, laf sokuyo... alıp bebeği gitmekten bahsediyo (kendim gidicem de değil yani, bebeği alıp gidicem diyo) zaten üzgünüm kadını hizmetçi gibi kullanıyorum diye (yemek yapıyo, evi silip süpürüyo, sabahları bebeği alıyo ki ben biraz uzun uyuyabiliyorum) ama baktım olacak gibi değil.. git dedim, anne, git.. bu ilişkimize zarar verecek... ki oldukça verdi aslında.. ama ona git ki ben bebeğe bakabiliyo muyum onu göreyim, tek başıma napabileceğime bakayım dedim. beceremezsem çağırırım, gelirsin dedim... ama o gene alındı, gene küstü... çünkü dedim ya, lohusa olan ben değilim de o!
neyse, 17. günümüzde acemi annaneyi gönderdik.. 
o gün bugündür lokumumla ben başbaşayız.. ama Allah'a çok şükür sakin bi bebeto benimki, hiç zorlanmadan tek başıma her şeyin üstesinden geldim, geliyorum da... ama annane gene içimi eritmiyo değil, çok özlüyo torunu biliyorum, ama yapabileceğim bişey yok. sürekli onların yanında olsun diye doğurmadım ben bu çocuğu...

neyse sonuç olarak gözlemlerim şu yönde ki: hele ki ilk torunsa annane/babanneler gerçekten lohusa oluyolar!  benim doğumumda öyle oldu en azından... 
yoksa bende lohusalık namına zerre yok yahu! 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...