14 Kasım 2013 Perşembe

acemi anne adaylarına tavsiyeler

bu yazım acemi annelere ve anne adaylarına...
kafanızda birçok soru olduğunu biliyorum. her şey o kadar bilinmez ki...
ama bende aradığınız cevapların bi kısmı var :)
unutmadan paylaşmak isterim sizlerle...

şu yazımda bahsettiğim karnı burnunda arkadaşım bana sordukça "ya evet ben de bunu merak ederdim" diyorum hep, o yüzden biraz onun sorularıyla, biraz eklemek istediklerimle elimden geldiğince bir rehber olmaya çalışayım size. umarım bir faydam olur...

öncelikle hamileliğin son dönemleri... evet, hamileliğin en zoru bence son ay. çünkü gerçekten çok ağırlaşıyosunuz. yaptığınız en ufak harekette yorulur oluyosunuz. hamileliğimin son ayında ben şuradan okuyabileceğiniz şeyler yazmışım mesela.
bence karnınızdaki süper hareketlerin videosunu çekin. ilerde kuzulara izletip birlikte güleceğiniz anılarınız olsun :)
bol bol yürüyün... evet çabuk yorulacaksınız ama, yürüyüşün normal doğum için çok faydalı olduğu konusunda herkes hemfikir. (ben sezaryen olucam diye bol bol yattım camış gibi, şiştikçe şiştim :) tavsiye etmem:))))
evet ayaklarınız davul gibi olucak. ben hep acemi baba'nın botlarını giyerek gezdim. önemli olan rahatlık unutmayın :) çoraplarınız ve ayakkabılarınızı kendiniz giyemez olacaksınız, eee kocalar ne işe yarar işte :)
bebişin kıyafetlerini mümkünse önceden yıkayın ütüleyin yerleştirin:) hem siz çok eğleneceksiniz, hem de telaşe olmaz.

doğumla ilgili... evet, en çok merak edilen o, biliyorum :) ne olursa olsun, bi bebek için en doğalı tabi ki normal doğum... ama her zaman her şeyin hayırlısı, nasıl doğacağına bebek karar verir. kendinizi normal doğurucam diye şartlarsanız ve sezaryene dönerse psikolojik olarak yıpranırsınız. ya da sezaryen isterseniz bebek bir anda gelirse... o yüzden bence ikisi için de şartlanmayın, hayırlısı deyin bekleyin :)
ben sezaryenle doğum yaptım. doğumla ilgili detayları da burada anlattım.
ama doğumdan sonrasıyla ilgili kendinizle ilgili merak ettiğiniz şeyler var di mi? :)



**buraya bi virgül koyucam, pişşştt beyler, aranızda ola ki bu gayet annesel blogu ve hele hele bu yazıyı okuyanınız varsa bence bundan sonrası sizi pek alakadar etmiyo. sizi başka yazılara alalım :) **

bi arkadaşım vardı hamile, bu engin bilgilerimi :) ona anlatırken lohusalığın aslında kanama ortalama 40 gün sürdüğünden 40 gündür dendiğini söylediğimde bana şaşkın şaşkın ne kanaması demişti :) sevgili anneler, doğumdan sonra 9 aydır unuttuğunuz pedli günleriniz başlıyor :) ama öyle korkunç kanamalar yok. ben kendi doğumumdan yola çıkıyorum evet; doğum yaptığınız gün en yoğun gün. normal adetinizin en yoğun gününden birazcık daha fazla belki. 2. gün en yoğun gününüz gibi. sonra yavaş yavaş azalıyor. tabi ki 40 gün sürecek diye bir kural yok. ama 40. günden sonra bitmiş olması bekleniyor. benimki 10. günde kesilmişti mesela, zaten bi haftadan sonrası normal akıntı gibiydi. çoğu hastane zaten ped veriyomuş. ben hasta bezi falan almıştım okuduklarımdan korkup ama hemşireler gerek yok dediler. hiç kullanmadım bile.

ve gelelim süt ve emzirme meselelerine... öncelikle, şunu sakın unutmayın: su ve uyku... başka hiçbir şeye gerek yok... evin her yerine su koyun, yatağın yanına, salona, tuvalete bile... ve sürekli için :)
ve uyuyun... her fırsatta... her boşlukta.. uyuyun... deliksiz gece uykusu... bakın bizde olay şuydu: bebek uyanınca baba alır, altını değiştirir, anneyi uyandırır, anne gözler kapalı bebeği emzirir, baba başındadır, emme bitince baba bebeği alır, gazını çıkarır ve tekrar uyutur. anne de sabah uykusunu almış ve dopdolu göğüslerle uyanır.
bu arada etrafınızda muhtemelen sürekli bişeyler diyen insanlar olucak. kendi anneniz bile, inanın :) kimseyi dinlemeyin! "aç bu çocuk, doymuyo mu, emzirsen mi, mama mı versek" ASLA! hepsine kulak tıkayın, ve minnoşunuz her ağladığında, en uzun aralık 2 saatte bir olmak şartıyla emzirin. sütünüz var, ve bebeğinizi doyurmaya yeter, bunu asla unutmayın!
malesef biz bi haftalıkken mamaya başladık... doktorumuz 2 gün hastanede kalmamıza rağmen düşmeyen sarılığımızın anne sütü sarılığı olduğunu söyleyip mamaya başlattı. doktor diyince insanın gözü korkuyo evet, mama ver deyince veriyosun... e bebek mamaya alışınca memeden uğraşarak emmek zor geliyo... emmeyi bırakıyo... sağıyosunuz.. o da giderek sütünüzü azaltıyo... benim 3,5 ayda sütüm bitmişti :( bu konuda malesef bişey yapamadım. çok sonradan farkettim bebek yapım bakım onarım blogunda bizi anlatan bu yazıyı ve emzirme kampını. sizin için çok geç değil, şimdiden okuyun ve bilinçlenin bence...

evin sıcaklığı 22-24 derece olsun. bebekler üşümez :) bunun savaşını ben çok verdim :) yenidoğanların elleri ve ayakları kan dolaşımı tam olmadığından soğuk olur ve annaneler, babanneler bunu hep "bebek üşüyor" olarak yorumlar :) öyle bişey yok... 24 derece evde bebeğe atlet üstüne tulum giydirmek mistir. yelekler, hırkalar, kat kat battaniyeler yanlıştır, olmazdır. burdaki olay şu kısaca: bebek anne ne giyiyosa ondan bi kat fazla giyecek! annanesi babannesi gibi yırkalar yeleklerle takılmasına kesinlikle gerek yok :)
bebeğe mümkün olduğunda eldiven giydirmeyin. zaten o minicik şeyler ellerinden çıkıp çıkıp durur. hem bebek hissetsin ya, ne güzel. kendinden eldivenli tulumlar var, onlar candır. bebek uyurken hop kıvırın kolları, böylece yüzünü de çizemez...

bebeğin gazı meselesi... çoğu annenin kabusu bu sanırım.. gaz yüzünden uykusuz bebeler, onun yüzünden uykusuz anneler, ve korkunç kısır döngü... benim minnoş çok şükür bize sıkıntı yaşatmadı. o yüzden size fön makinesi ve arabayla gezmek dışında tavsiye veremem :) (fön makinesinin sesi bebeklere anne karnındaki sesi, arabayla gezintiye çıkmak da anne karnındaki titreşimleri hatırlatır ve rahatlamasını sağlarmış.)
bebeğin gazı, her süt içmesinden sonra en az 15 dakika süreyle sırtına hafif pıt pıtlarla vurarak yapılır. bebek genellikle önce geğirir. ama bitti sanıp bırakmayın, mümkünse osurmak suretiyle :) alttan gazını çıkarana kadar devam edin. eğer inatçıysa gaz, internette videolarını bulabileceğiniz bebek gaz masajlarını deneyebilirsiniz.

şimdilik aklıma gelenler bunlardı...
acemi annelere ve anne adaylarına elbette anlatılacak çok şey var.
gene devam ederiz bu konuya elbet:)

ama ne olursa olsun, hayatınızda pişmanlık duymayacağınız tek şeyi yaptınız, tebrikler :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...